1 Ocak 2014 Çarşamba

Güney Kore seyahatim -part 1-

Evet, şimdi gelelim asıl konuya ~  nasıl gittim, neler yaptım, ne kadar harcadım hepsini tek tek yayımlayacağım. ~ 

Aslında Kore'ye gitmek hepimizin olduğu gibi hayalimizdi, ama nasıl olacaktı ki bu iş? Anneme çok ısrar etmiştim geçen sene 19 yaşında bir kız çocuk gibi ısrar ediyor, anne hadi artık olsun bu iş diye. Annem de artık ısrarlara dayanamadı ve 'tamam ilk ve son, bu sene git gel ve araştır' dedi. (tabii bu anne deyişiyle ilk ve son, bu sene tekrar gideceğim haha :P) Tek tek tur şirketlerini araştırdık, fiyat belirlemesi yaptık, telefonla birebir konuştuk ve bir şirketle anlaştık Ama şirketin adını unuttum e-mailime bakıp yazacağım daha sonra, Taksim'deydi şubesi. Yazın yazlıkta olduğumuz zaman ayda bir defa İstanbul'a gideriz babamın işleri için, annem gitmez ama ben bazen giderim babamla yalnız kalmaması için. Her neyse, bu sefer de işlemler için gittik. Tur şirketiyle konuştuk, uçak biletlerini ayarladıık 2350 TL vermiştik yaz tarifesi olduğu için. Eğer kış ayından alırsanız 1000 lira kar da kalıyorsunuz ve bu da sizin oraya harcamınıza kar kalıyor. Her neyse ehm. Pasaportu kaç sene önce çıkarmıştık, ama yurt dışına gitmemiştim hiç, hemde tek başına! Ter temiz, bir sayfaydı pasaportum. Güney Kore bildiğiniz üzere Türkiye'ye vize istemiyor. 17 Temmuz 23:45 saatine gidiş-dönüş THY'den uçak biletini aldık. 

Evet, efenim bende bir heyecan basmaya başladı, napsam ne etsem yerimde duramıyordum. haha :D bavul toplama merasimimiz çoktan başlamıştı bile. "Anne şunu koyduk mu, bunu koyduk mu? kadının başını yiyordum sürekli" haha :D Yazlığa geri döndük, diğer eşyalarım oradaydı... Ve oradan havalimanına gidecektim. 

Ta-da-dada-taaam!!! Gün geldi çattı!!!! Saat 9'da havalimanına doğru yol almaya başladık, herkesle vedalaştık, arkamdan da su  dökmeyi ihmal etmediler tabii haha :D Telefonum elimde, kulaklığımı takmış, müzik dinliyordum sessizce, tabii yavaş yavaş nefes almaya devam ediyordum hahaha :D Şansımıza trafik yoktu ve havalimanına yarım saat gibi kısa süreyle geldik. Bavulumu babam taşıdı, teslim etmeye varana kadar... 

Dolaş dolaş dola. bir türlü vakit geçmiyor... Neyse saat geldi... çağrı sesi duyuldu ve içeri giriniz yazısı.... Allahım dedim... Annemlerle vedalaştık, pasaportumu kontrol ettirdim... Ve içeri girdim...

Aman tanrığğğğm bunee??? Dedim heralde ben gerçekten Kore'ye ışık hızıyla uçtum da buradayım dedim ahahah. Baya bir Koreli vardı eh, zaten Kore'ye gidecekler başka nereye gidebilirler ki? :P ama ekonomi sınıfında olduğum için, benim bulunduğum bölümde çok fazla kişi yoktu giderken, tek başımaydım ve horul horul uyudum uçakta ayıptır söylemesi ~ hostesler ve hostlar baya bir iyilerdi.. Hatta hosteslerle o kadar güzel anım oldu ki aktaracağım şimdi ~

"Which do you want to drink or eat?" 

"Türkçe konuşabilirsiniz rahat rahat söyleyin" 

"Ah, pardon artık o kadar çok alıştık ki bunu söylemeye kusura bakmayın"

dedi hostes bayan. Robot gibilerdi yahu, allah kolaylık versin onlara zor iş.. 

Ve, pilotumuz konuştu inişimiz yarım saat sonra tamamlanacak dedi "bizi tercih ettiğiniz için teşekkür ederiz" dedi ~ Daha sonra yarım saat geçti çabucak ~ ve Incheon havalimanına varmıştık!!!! 

Devamı ikinci bölümde ~ 

5 yorum:

  1. 2.kisımı sabırsızlıkla bekliyorum kk

    YanıtlaSil
  2. Heyecanlı bitti, 2.kısmı bekliyoruz :))

    YanıtlaSil
  3. Heyecanla 2. kısmını bekliyoruz :))

    YanıtlaSil
  4. merak ettiğimiz soruları nerden sorabiliriz ??

    YanıtlaSil