13 Şubat 2014 Perşembe

Grupların geri dönüşleri

Herkese şimdiden iyi haftasonları dilemekle başlıyorum haha. Nasılsınız? Üniversitenin 1 aylık tatilin ardından başlamasıyla yoğun dönemimden dolayı blog sayfama vakit ayıramadım... Ama bugün çok güzel bir konuya değineceğim.

Son dönemler de herkes 'Seksi' konsept kategorisinden aşırı şikayetçi. Ve bende öyle. Aslında böyle değildi son 3-4 ay da değişti her şey. Ekim ayında K-Pop piyasası açık ara bitmiş durumda... Ekim ayında Trouble Maker'ın Now konseptini biliyorsunuz aşırı seksiliği yoktu ama yine de seksiydi. Diğer eğlence sektöründe ki ajanslar da bunu dikkate alarak  'bizde seksi konseptle dönelim de görsünler bizim şirkette ki grupları bakalım napacaklar' diye düşünce içerisindeler resmen. Koreli kızlar veya erkekler bu iş dünyasına hayallerini vererek giriyorlar. Seçmelere katılıyorlar, kabul ediliyorlar ve ardından başlıyor hayat. Tiyatro dersleri, dans dersleri, enstürman dersleri, şan dersleri... Daha sonra debut gelip çatıyor ve ardından başlıyor müzik hayatlarına kısmen olarak... Bir-iki şeker konsept deniyorlar sonra 'aa olmadı hadi biz seksi konsepte dönelim' diyorlar. Aslında kızların istediği değil, ajansların istediği bu. Daha çok para, daha çok dikkat çekmek... Ama Kore'de asla bir şeyin unutulmadığını da anlamak istemiyorlar... Eğer bir grupça sahnelere adım atacaksan, belli bir konseptin olması lazım. İster seksi ol, ister 'cute' konsepti ol. Fakat, dikkat çekmek için bir öyle bir böyle yapacaksan sahne hayatınla oynuyorsun demektir bence. Hani insanlar ne dediyse onu yapacağım demektir bu. 'başkanım ne derse onu yapmaya hazırız, hangi tür olursa onu yaparız'

Şimdi, bu seksi grup kızları nasıl bir anda artmaya başladı? Evet.... Trouble Maker'dan sonra, birçok kız grubu geri dönüş yaptı kimi seksi kimi şeker konsept. Ama Trouble Maker'ın has bir duruşu ve belli bir kitlesi var ki bu alt grup ilk çıkış yaptıkları zamandan beri 'seksi  konsept' içindeler ama onların için de bir uyum vardı. Evet, nerde kalmıştık? hah nasıl artmaya başladı? Ocak ayında Girls Day geri dönüşü oldu. Ve herkes dansını aşırı derece de tahrik açısından eleştiriye maruz  bırakıldı. Eleştirilere rağmen grup bu dansı devam ettirdi, ta ki müzik programlarının yönetmenleri tarafından değiştirilmeye gelene kadar... Girls Day'in sadece baş şekli değişti onun dışında her hangi bir seksiliği yoktu. Girls Day, seksi ve şeker konsept arasında kalmış bence hani belli bir sınırını koymuş. O kareografisini değiştirdikten sonra, zaten eleştirilerin yerini beğenilere bıraktılar. 

Birkaç hafta sonra Dal Shabet görülmeye başladı buna da çok eleştiri yaptılar. Aslında şu aralar Dal Shabet ve Girls Day'e bir alkış yapmak lazım çünkü diğer gruplara göre çok aşırı seksi değiller. Onların da sadece göğüs şeklinde ellerini bir oyana yaptıkları için değişildi. Zaten, dikkat ederseniz, genel de Girls Day ve Dal Shabet hemen hemen aynı tarihler de geri dönüş yaparlar. Dal Shabet'de şeker konseptini uyguladı ama seksilik de vardı mesela geçen dönüşlerin de 'Be Ambitious' adlı şarkıları vardı, sesleri biraz çocuk gibiydi ama yine de dans sırasın da seksilik vardı. Rainbow'a hiç değinmek istemiyorum. Netizenler çok haklı bu konu da. Zaten ajansları başlı başına bir buyruk. Bir şeyi elinde tutamayan şahsiyet. Rainbow bu grupların arasında aşırı en seksi olandı. Hele o bacak açmalara falan değinmiyorum bile ben bile utanıyorum o kadar insanın arasında nasıl yapmaya şey oluyorlar diye. Bir de utanmadan, biz Girls Day'den yaş bakımına göre daha seksiyiz demişler. Acaba aileleri ne diyor bu konuda? Hiç utanma falan olmuyor mu? Yoksa benim kızım diyip de övünüyorlar mı? Buna şaşıyorum...

Stellar. 11 Şubatta klip geldi ve Youtube'de 10.000 küsür kişi beğenip, 13.000 küsür kişi beğenmemiş. ve klip aşırı ucuz! Grup, Shinhwa'nın üyesi Andy tarafından kuruldu, Teen Top ile birlikte aynı medya ajansındalar. Şu ara Kore'de çok konuşulan grup, mesela klipte popo okşama nedir allah aşkına? Bir insan kendi poposunu niye okşar ki? Tövbe estağfurullah. Neyse, o kareografiyi değiştirmişler ama arkalarına elli bişey yapmışlar. Bütün şarkılar güzel, fakat seksi konsept olunca aşırı tepki çekiyorlar. Benim aşırı seksi konsepte diyecek bir şeyim yok, fakat dikkat çekmek için illa böyle bir şey yapılmak gerekirse, bence bu çok yanlış. Sonuçta sen sesinle kazanıyorsun, yeteneğinle kazanıyorsun, porno yıldızı veya fahişe olmak için değil. Ama bazı kız grupların klipleri cidden porno yıldızları gibi... Umarım bu K-Pop endüstirisi bir an önce düzelir. Çünkü gençlere örnek olmaya çalışıyorlar ama bu mudur gençlere örnek olmak? Resmen Amerika özentisi olmuşlar, ha Amerikalılar onların umurunda mı? tabii ki hayır kıçımın şeyi diyip geçiyorlardır bence...

Bir sonra ki blog konusunda görüşmek üzere.


7 Şubat 2014 Cuma

Sektörler

Herkese merhaba, nasılsınız? Uzun zaman oldu değil mi yazmayalı? Aslında birçok nedeni var ama en büyük nedeni ÜŞENGEÇsizliğim.. Beni tanıyanlar bilir, biraz inatçı, biraz hırslı ve en önemlisi üşengeç bir insanım haha. 1 aylık sömestr tatilim olmasına ve saatlerce bilgisayar başında durmama rağmen yine de blog yazmaya fırsatım olmadı.. Evet şimdi size nelerden bahsedeceğim, çok farklı bir konu!

KPOP eğlence sektörünün ucuzlamaya başlaması! 

Evet, şimdi diyeceksiniz ki, bu kız ne demek istedi böyle? Hakaret mi etmek istedi, anlayamadım ne diyorsun sen yağğğ diyebilirsiniz tahmin edebiliyorum. Ama son 2-3 aydır bu böyle.. Ajanslar en önemli etken bunda. Menejerinden tutta, CEO başkanına kadar... Şarkılarına lafım yok, şarkıları cidden güzel. Ama, böyle bir Avrupai ve Amerikanlaşma dönemi içerisindeler..  Ki, herkes bunun farkında... Biliyorsunuz ki, Kore halkı, İngilizce'ye feci önem veriyor. Kore' halkının anneleri, çocuklarına disiplin uygulamakta ve ingilizceyi bazen sevmiyorlar. Pratik yok, bu yüzden konuşma sırasında utangaç olabiliyorlar. Birçok Koreli arkadaşım İngilizce'yi sevmediğini söylemişti bana. Buna eski erkek arkadaşım da dahil. Son zamanlar da kız gruplarının artmasıyla birlikte popüler olmak ve dikkat çekmek için seksi konsept uygulamaya başladılar.. Peki, neden CEO'lar seksi konsept uygulamaya başlıyorlar? 

Kore'de, şirin konseptini uygulayan çok az grup var.. TINT, CRAYON POP... ve Crayon Pop bunun en büyük etkinlikleri. Kızlar 'Bar bar bar'dan önce şarkıları da vardı, ama bu şarkıyla ünlü oldular ve cidden tanındılar. Ben her zaman söylüyorum, ne kadar ajansta çalışırsan çalış, doğru konsept ve doğru şarkıyı yakalamışsan iş işten geçmiş ve tamamlanmış demektir. Şirin kız konsepti yaptık bu tutmadı da seksi konsepte geçelim diye bir terim de var korede. Sanatçı kişiliğinizle ön planda olmak istiyorsanız, dikkat çekecek hareketler yapmamalılar... Neyse o durumda kalmalılar. Mesela seksi mi, seksi, şeker mi şeker konseptte kalmalılar. 

Crayon Pop aslında çok ciciler. Mesela, ben onların özgün konseptlerini seviyorum her şarkı anlamına her dakikaya birer konsept oluşturdurlar. Şimdi Crayon Pop'un erkek versiyonu K-Much adında bir grup çıktı ama tabii ki birer Crayon Pop değil. Ve şarkıları da uyumsuz. Danslarına bir şey diyemem fakat, şarkıları çok çok fazla uyumsuz.. Hele nakaratı... Aslında Crayon Pop ilk olarak Japonya'da başladı bu sektöre, ve gerisi de geldi.

Son zamanlar da dikkat çekici 4 grup var. AOA, Dal Shabet, Rainbow Blaxx, Girls Day.  Aslında bu seksi grupların içerisinde en masumları Girls Day. Girls Day birkaç senedir piyasa da ama doğru konsept ve şarkı bulamayınca kimsenin ilgisini pek çekmedi açıkçası. Girls Day'i açıkçası geçensene tanıdım ben, hatta en hareketli zamanında comeback yapmışlardı. Ajanslarının bir tek yönünü seviyorum oda comeback sürelerini uzun tutması. Özellikle o kostümleri ve tüyleri çok ilgimi çekmişti. ama bir şey var! Hyeri'ye çok fazla yer verilmemesi... Şarkı da özellikle onun sesini bile duyamıyorum.. Genellikle Sojin, Minah ve Yura var. Minah'da allah için cidden çok güzel sesleri var. Fakat Girls Day'i çok eleştirmişlerdir ve neden? 'Something' promosyonu kapsamında, şarkının ilk başında 10 saniyelik bir kareografi vardı açıkçası cidden kötüydü, hani şey gibi "kanına girmek istiyorum gel beni al" sfdsfdsfds gibilerinden. Birkaç hafta geçti AOA, Dal Shabet, Rainbow'da seksi konsepti uygulayınca kanallardan açıklama geldi ve birkaç kareografinin değiştirilmesini istediler. 


Rainbow'a gelince. DSP Media'nın bir diğer kız grubudur ve 2009 yılında kuruldu ama bir türlü popüler olamadılar ve Kore halkı tarafından pek sevilmeyen grup. DSP Media, elindekileri değerlendiremeyen ve sonra da grupları dağıtan bir şirket. KARA gibi efsanevi grup dağılmak üzere şu an. Rainbow zamanında şeker konsepti hazırlamıştı fakat birkaç şarkıdan sonra 'tamam olmuyor seksi konsepte' dönelim demişlerdir bence, ve alt grubu aşırı derece seksi. Onlarında performansı değiştirildi.

Dal Shabet! Ah, B.B.B şarkısı mükemmel! Şu sıralar dilime dolanan nadir şarkılardan. Hani o nasıl kareografi nasıl bir enerji anlamıyorum. Onlarında kareografisi küçük olarak değişti, ama şarkıları müthiş. Ben onların sesini seviyorum ve BBB'de çok güzel bence, tamam dansları azıcık seksi olabilirler, ama kızları ve şarkıları ciddi anlamda iyi. Kareografi de şarkı da uymuş. Birbirini yakalamış.

AOA. Benim sempatimi kazanmışlardı debut yaptıklarında. Ama onlar da imajlarını bozdu. İlk olarak FTIsland'ın ve CNBLue'nun dedim kız versiyonu.. Sonra 3 üyesi daha varmış dans grubunda, ama davul olarak çalan kız yok adını unuttum ve iyiki de bu kararı vermiş!Çok mantıklı. AOA cidden imajı bozdu... Hele Jimin'in saçı ne öyle ya? Yuna gibi bir kızın o grupta ne işi var? O kızın sesini aşırı beğeniyorum ben. Bence Jimin ve Yuna'dan bir alt grup olur diye düşünüyorum ama şu sıralar gözümden düştü grup.




24 Ocak 2014 Cuma

Korece'ye nasıl başladım?

Herkese merhabalar. Nasılsınız? Keyifler yerinde değil mi? Kusura bakmayın kaç gündür yoktum.. Nedenini bende bilmiyorum aslında, yazacağım, yazacağım diyorum amma velakin konu bulamıyorum.. Sağolsun arkadaşlarım konu bulmam da yardımcı oldular onlara elimden geldiğince yardım etmeye çalışacağım...

KORECEYİ NASIL, KİMİNLE, NEREDE ÖĞRENDİM?

"Kore'ye ilgim 2011 yılında başladı ve bu zamana kadar da devam ediyor. İlk olarak 2012 yılında yaklaşık 2 ay özel ders aldım.. 1 saat.. ama özel ders olmadı çünkü ne kadar öğrenirsen öğren kendi başına öğrenmiş olmuyorsun.. Çünkü anlatımları farklı, anlayışın farklı.. ve 1 saat yeterli olmuyor.. Daha sonra ben bıraktım özel dersi ve hiç takip etmedim.. Ama kuralları ve harfleri öğrendim neyin nasıl yapılacağını, nasıl yazdıklarını, harflerin ve kuralların fiil ve sıfatlara göre nasıl yapılacağını öğrendim ve bu da bana yeterli oldu... 

Kore'ye gittiğim de sıfır dilimin olduğunu size söylemiştim hatırlarsanız ve İngiilizce'yi de Koreli arkadaşlarımla konuşa konuşa ve 4 aylık Koreli sevgilimin de faydasıyla yeterince öğrenmiştim (ki şimdi onunla ayrıldık) ama hala İngilizce'de eksiklerim var bazen Man from the Stars'da ki kadın gibi kelimeleri karıştırdığım oluyor..  Ama eğer sizde hırs varsa bunu yapabilirsiniz.. Ben mesela çok hırslı bir kızımdır, yani illa o şey olacak.. ya alacağım ya alacağım hesabı. 

Daha sonra Facebook sayfasına 20 yıldan fazladır Türkiye'de yaşayan bir Koreli öğretmenimizin çıkardığı yeni kitabı aldım. Kitap henüz yeni çıkmıştı tabii hemen aldım bende. 54 lira verdim kargoyla birlikte. Ve  cidden çok güzel kitap.. İlk olarak harflerden başlıyor ve sonra kısım kısım ayrılıyor sıfatlar ve daha sonra fiil takılarına geçiyor.. Ve konu zorluklarına göre de ödev ve örnekler veriyor size 10 soru veya 20 soru.. bu da size akılda kalmanızı sağlıyor.. 

Aslında Korece hiçte zor bir dil değil.. Aynı aileden gelmişiz, kardeş ülkeyiz, alfabe kurallarımız ayın.. Sondan eklemeli bir dil. Harf bakımından size biraz zor görünse de Çince ve Japonca'ya bakarsak çok çok kolay bir dil bebek gibi. Japonca ve Çince'nin kategorilere bölünmüş dilleri var ve bunları öğrenmek zor.. Ama Korece'yi çok çalışırsanız 6 ay ve 1 senede gibi kısa sürede öğrenebilirsiniz..

KORECE'Yİ NASIL ÖĞRENEBİLİRİM?

İlk öncelikle tabii ki harfleri öğrenmelisiniz, neyin nereye konulacağnı ve kuralları öğrenmelisiniz.. Daha sonra kuralları öğrendikten sonra konulara geçmeli ve ardından alıştırma yapmalısınız.. Daha sonra kelimeleri öğrenerek ezberlemeli ve çalışmalısınız... Her akşam 2-3 saat çalışırsanız rahatlıkla konuyu anlayabilirsiniz..

KORECE KELİMELERİ HANGİ KAYNAKTAN ALABİLİRİM?

Bunun için en güvenli kaynak "koreanclass101.com" belki bu siteyi kimseyi bilmeyebilir.. Bende tesadüfen buldum burayı.. Eğer İngilizce kaynağınız yoksa kelimeleri alıp sözlükten bakarak hepsini yazabilirsiniz.. 
Daha sonra kelimeleri tek tek yazmaya başlayın fakat site 1 haftalığına premium üyelik.. Ondan sonra yeni bir hesap açarak üye olabilirsiniz ki ben öyle yapıyorum.. Bundan başka kaynak yok maalesef ve en açıklamalı kaynak bu.. Ben hala öğrenmeye çalışıyorum, çok vaktim olmadığı için 2-3 haftadır çalışamıyorum ama siz bunları yaparsanız kısa sürede cümle kurmaya bile başlarsınız ~ 

Ne diyelim? Aja Aja FIGHTHING!!!

18 Ocak 2014 Cumartesi

Facebook ısrarcılığı.

Herkese merhabalar. Bu aralar biraz yoğun olduğum için blog yazamıyorum, final sınavlarıydı, kamptı derken bir türlü vakit bulamadım kusura bakmayın.

Öncelikle bugünkü konumuz biraz güncel. Facebook olayından bahsedeceğim size. Şimdi bu facebook olayını zaten biliyorum işte, niye söylüyorsun ki diyeceksiniz. Şimdi konumuz Facebook ve Koreliler.. dikkatle okuyunuz.

Biliyorsunuz ki, Kore'yi seven, saygı duyan pek çok kişi var. 10 yaşından 40 yaşına kadar her kesimden. Ve ortak noktalar olduğu için insanlar birbirleriyle çok iyi anlaşıyor. Ben 4 sene boyunca o kadar kişi tanıdım ki hepsi de harika insanlar. Onlara çok teşekkür ediyorum.  Şimdi bazı 12-16 yaşında ki arkadaşlarımız "ay ben bi oppa bulayım da Kore'de evleneyim de çevrem" olsun derdindeler. Aslında bakarsanız öyle değil.. Koreli ile evlenince kolay kolay çevre edinemiyorsunuz. Çünkü Koreliler yabancılara karşı soğuk biraz. Hani sen konuşunca eğlenmeyi seviyorsan eğer, onlar da bir şekilde seninle konuşmaya başlarlar. Evlenince de kolay değil.. Arkadaş çevresi, yaşlıların ilk insan görmüş gibi bakmaları cart curt. Koreli arkadaş edinmek cidden güzel bir şey ama gerçekten zor. İlk öncelikle iyi derecede İngilizce bilmen şart. Koreliler İngilizce yazmada çok iyiler cidden ama konuşmada biraz zorlanıyorlar ve utanıyorlar. Böyle çok karşılaştım yazıp da konuşamayan. Gerçi hoş bende öyleyim, sonuçta pratik yapmıyorsun ki, tutup da aa şurda Koreli varmış gel pratik yapalım diyemezsiniz... 

Biz mesela Koreli arkadaşlarımızı Facebook listemize ekliyoruz ama fotoğrafları olduğunda etiket yapamıyoruz. Neden? Çünkü, ekleyip de rahatsız ederler "oppaaa oppaaa" diye. Haklı mıyım? Haklıyım. Çünkü özellikle "Türkler yazmasın" diyen çok koreli var. cidden söylüyorum bunu. Hayır, tanımadığınız Korelileri ekleyince elinize ne geçecek? Konuşacak mısınız tamam buyrun konuşun ama edebiyle, adabıyla. Sonra o sizin sohbetinizden hoşlandığı zaman sizinle konuşmaya devam edecektir zaten. Mesela Interpals denen bir site var Koreliler dolu. Orada profilleri inceleyerek mesaj atabilir isterse o size cevap verecektir zaten. Yani fazla irdelemenin manası yok. Bu sayfayı okuyorsunuz, dikkate alır mısınız almaz mısınız bilemem.  O sizin kararınız ben sadece bilgilendiriyorum.

Mesela... Bazı arkadaşlarım var, sizlere diyorlar ki ısrarla ve ısrarla "arkadaşlarımı eklemeyin, sevgililerimi eklemeyin!!!" diyerek. Ama siz hala ekleyip duruyorsunuz. Yahu, zaten sevgilisi var ne diye ekliyorsunuz ki? Sevgilisi olduğu halde sizinle mi konuşacak? saçmalamayın. Böyle şeylerden uzak durun lütfen...

Bakın, Kore ile ilgili dünya kadar etkinlik var. Korece kampı var, ay takvimiyle ilgili bir etkinlik var, Ankara'da oturanlar daha şanslıdır onlarla ilgili bir sürü etkinlik var, açın Facebook sayfasını etkinlik olan şeyleri inceleyin, biz o etkinliklere katılıp da arkadaş oluyoruz, en azından birbirimizi görüyoruz.. Interpals'da da tanıştığım arkadaşlarım var,kakaotalk da hala konuşmaya devam ediyoruz.  Benim bu konuda bahsettiğim sizlerin artık Korelileri rahatsız etmemeniz. Onlar da insan sonuçta Tanrı değil. Her çekik de Koreli değildir ayrıca. Umarım bu yazımı okur, dikkate alırsınız, ama tabii bu size kalmış bir şey... 

İyi haftasonları diliyorum :)

13 Ocak 2014 Pazartesi

Şu sıralar popüler olan gruplar kim?

Herkese merhaba. Bu sıralar bloğumla pek fazla ilgilenemiyorum Korece kampından dolayı. bu hafta sonu Korece kampı vardı ve dolayısıyla pek fazla ilgilenemedim. İlerleyen günlerde bunu bloğuma yazacağım. Normal de Myeongdong Migliore mağazası hakkında yazacaktım ama artık Kore kesimini paylaşmayacağım. Daha farklı konular yazmaya karar verdim elimden geldiğince, farklı tarzda konular yazmak ve sizleri bilgilendirmek istiyorum.
Evet, şu sıralar Kore'de kim kimi dinliyor, veya kim kimi eleştiriyor bir bakalım değil mi? Müsaadenizle.. Başlıyorum.

Aslında  şu sıralar Girls Day oldukça popüler. Şarkı cidden çok iyi, yalnız çok fazla seksi konsept uygulanmış durumda, ve bu da Netizenler tarafından eleştirilmiş hale geldi. Grup cidden çalışarak bu derecelere geldi, ki Kore'de çok fazla antisi olan gruplardan biri diye düşünüyorum. Bildiğiniz üzere Girls Day normal de 5 kişilik bir gruptu daha sonra 4 kişiye düştü.. Zor zamanlar geçirdiler ve buralara kadar geldiler.. Yazın da popüler grupların arasında yer alıyordu A Pink, EXO gibi.. Hatta bu 3 grupla birlikte çok iyiydiler. Her neyse, grubun dansı açıkçası ilk başta kostümlerden dolayı SISTAR'ın Alone şarkısına benzetmiştim. Cidden benziyordu. Ama daha sonra benzemediğini anladım. Şarkı aslında biraz soft bir şarkı. Genellikle ana vokalin sesini duyuyoruz. Ve kızlar bu hafta TRIPLE CROWN ile bütün ödülleri silip süpürdüler resmen.. 

VIXX. 2012 senesinde kurulmuş olan hala çaylak bir grup olup, yeteneklerini sergilemeye gayret gösteriyorlar.Üyeler 6 kişiden oluşmakta.Aslında grup karanlık konsepti temsil etmekte şu sıralar. İlk çıktığı dönemlerinde öyle değildi fakat HYDE albümünden itibaren artık konseptleri tarafından belirlenmiş oldu. Ajansları JELLYFISH küçük bir ajans. Seo In Guk gibi önemli isimi bulundurmakta. VIXX geçenler de hayranlarına teşekkür etmek için 'Thank you For My Love' isimli şarkıyla yeniden performans düzenliyorlar. Özellikle grup VODOO DOLL albümünde Kore'de cidden popülerliğine popülerlik kattılar ve grup üyeleri daha çok tanınmaya başladılar. Grup üyesinden Ken, 2013 yılında Kore'de popüler dizi olan HEIRS'in Soundtrack albümüne konu oldu. Ben çıktığından beri favorim Ravi aslında. Sesi o kadar yetenekli o kadar hırslı bir ses ki... başımı döndürüyor resmen.. 2014 yılıyla birlikte 2.senesini doldurmuş bulunmakta grup...

CRAYON POP!!! 

Eveeet. Crayon Pop. Aslında Kore'de genelde seksi bir konsept, jartiyerli giysiler giyilmekte ve bu konseptle dans etmektedirler. Ama halk bu grubu çok sevdi özellikle 'Bar Bar Bar' şarkısıyla. Çocuktan, yetişkine her kesimden şarkıyı dinleyip dans ettiler parodiler yaptılar. Ve halk sevimli oldukları için çok sevdi bence. Farklıydılar çünkü seksi konsept uygulamıyorlardı. Özellikle kareografiyi uygulayan kim bilmiyorum ama kendisi çok başarılı. nasıl buluyorlar öyle dans hareketlerini anlamıyorum. Kızlar cidden çok yetenekli 3 dakikalık bir şarkıda bile ayrıntısına kadar dans ediyorlar. Yılbaşına özel de 'Lonely Christmas' şarkısıyla tekrar performans düzenlediler. Ben hani şarkı söyleyip durucaklar zannediyordum hani yılbaşı şarkısı olduğu için fakat cidden dans performansı düzenlediler ve çok şekerlerdi. Sonlar da birbirinin isimlerini söylemeleri... 
Ben Crayon Pop'u seviyorum çünkü farklılar.. Hemde çok.. Ve Kore'de seviliyorlar 'jumping jumping'' haha..

EXO...

Bu grup hakkında ise..... Bloğumda ayrıntılı olarak yer vermek istedim o yüzden kısa bir süre sonra olacak COMING SOON!!!

10 Ocak 2014 Cuma

Myeongdong

Öncelikle biraz geç bir yazı oldu o yüzden kusura bakmayın.. Gripti, finallerdi, korece kampı derken vakit bulamadım bir türlü yazmaya Myeongdong yazısını ikiye ayırıp, kısa kısa yazacağım çünkü fotoğraf baya var. O yüzden hemen başlıyorum anlatmaya.

Öncelikle benim kaldığım otel Myeongdong'a yaklaşık 20 dakikalık uzaklıktaydı. Hmm.. nasıl desem hani bizim Mahmutpaşa'da ki gibi toptancılar olur ya, benim kaldığım otelin çevresinde de avizeciler vardı.. Nerde görsem bir avizeci... Ama kaldığım odamın manzarası, NAMSAN TOWER manzaralıydı :) ki bunda çok şanslıydım. Her akşam giderken yürüyor, yemeğimi aldıktan sonra taksiyle otelimin kartını verip geri dönüyordum. 

İlk akşam Myeongdong'u bilmeden gittim oraya.. Dümdüz gidersem dedim bu yol beni götürür.. Gittim gittim... Daha sonra ışıklar çıktı ortaya polisle yaşadığım olayı daha önce ki yazılarımda anlatmıştım :D Sonra, insanların kalabalığını görünce tabelaya da bakınca dedim "Cansu, doğru yerdesin" diye. Yürüyerek 20 dakikalık mesafe, ama taksiyle bu 2-3 dakika alabiliyor.. Başladım Myeongdong caddelerini gezmeye... Tabii ilk gün çok fazla gezemedim.. Ama herkes bakıyor bana tek başıma "Ne işi var bunun burada?" gibilerinden ^^ Daha sonra işte bir KFC buldum ve sipariş verdim otelimde yedim.. Ama tavuğu çok acıydı ve tadında bir şey vardı sevmedim.. Sonra ertesi akşam MC'donalds'a gittim ve çokta memnun kaldım etinden ve tavuğundan birazcık acı olsa da patatesleri harikaydı. Ve çok kalabalıktı son gün artık dönüş vaktim olduğu için yalnız yemiştim :)

Kore'de 3 çeşit taksi var. Siyah, turuncu ve gümüş renkli olan. Siyah en pahalısı, turuncu orta maliyet, ve gümüş renkli olan ise de sizi en uygun tarifeyle yerinize götürüyor. Ben üçüne de bindim ve bir taksici ahjussiyle bindikten otele varana kadar konuştum. Kendisi Kore savaşını bildiğini ve bana hangi grupları seviyorsun sorunu sordu. Genel de ben otelimde Myeongdong arası 2500 Won gibi bir miktar ödüyordum. Siyah taksiye de Itaewon'da binmiştim..

Myeongdong'da balık kekleri tarzında satan kişiler çok.. Sokakları tıklım, tıklım  ve her çeşitten insan var ve alışverişin kalbi.. Önemli olarak, da kozmetik.... Ama kozmetik alırken test ürünlerine dikkat etmelisiniz ilk önce test ediyorlar daha sonra hangisi teninize uygunsa ona göre veriyorlar. Ve sürekli sizi takip ediyorlar.. Ve alırken de bir sürü numune veriyorlar. Ben bütün kozmetikçilere gittiğimde sürekli bir şey aldım :D Yok ojeydi, yok nail art, yok BB krem :D Ben geldikten sonra CC krem çıktı küfrediyorum .D 

şimdi ben fotoğrafları göstereyim bir sonra ki yazım da Myeongdong'un arkası olan Migliore Mağazası ile olsun.

Açılışı JYJ' ile yapıyorum :D
                                                 Shara Shara yanılmıyorsam iki tane vardı Myeongdong'da
                                                                           Tony Moly^^ ojeleri harika
                                                          The Face Shop ~




7 Ocak 2014 Salı

Herkese merhabalar! Boğaz ağrım ve ara ara oluşan baş dönmem ve finaller yüzünden yeni yazıyı yazamadım kusura bakmayın. Bugünkü yazımız çok özel. Sanırım tahmin edemeyeceksiniz ~ 
Ehm.. Açıklayım mı? Açıklasam mı??? Ahha! Açıklıyorum.. Bugün Kuzey Kore'de neler olmuş, nasıl gezdik neler yaptık hepsini anlatacağım bu biraz uzun bir konu olacak ve resimler bol olacak ve bunun üzerinde durmak istiyorum.

Kore herkes bilir ki Güney ve Kuzey olarak ikiye ayrılmış durumda. Birisi kapitalizimi seçerken, diğeri de çok farklı. Bu yüzden 1.5 milyon kişinin üstünde Koreli vefat etmiş.. Kuzey-Güney ayrımı yapmadan.. Hatta birkaç ay öncesinde, Kuzey Koreli bir kişinin nasıl kaçtığını anlatmıştı bir televizyon programında.Eğer Güney Kore'ye gideceksiniz yolunuz DMZ'ye gitmeden gelmeyin derim ben :))) 

DMZ, Güney Kore ve Kuzey Kore'ye ait bir sınır. Ve önemle hatırlatmak isterim ki, buraya pasaportsuz giriş yapılmıyor. Mutlaka pasaportunuz olması gerek. Gezinin son iki gününde DMZ'ye geldik ve bu son iki günüm harika geçmişti. Harika güzel insanlarla tanıştım. İspanyol arkadaşlarım, İngiltere'den gelen karı-koca ah ah :)) Ama bu sefer ki rehberimiz farklıydı :) İlk önce otobüsten indik, daha sonra büyük bir otobüse transfer ettiler. Ve askerler otobüse geldiler ve içinde 50den fazla olan yolcunun pasaportlarını tek tek kontrol ettiler.Bende verdim tabii. Daha sonra geldik, indik otobüsten yanımıza şemsiye aldık çünkü temmuz ayı yağmur ayıydı.. ve burası sınırdı.. Rehberi takip etmeye devam ettik. İlk önce, kurşunlanmış bir araç gördük. O anlar gerçekten çok kötüydü. Daha sonra, dürbün gibi bir şeyle para atıp, karşı tarafı gördük (kuzey kore) arada sadece bir tel var. O teli geçtiğiniz de Kuzey Kore'desiniz artık. Rehbere sordum "Neden ırkınız aynı ama dilleriniz farklı" diye? "Çatışmalar ve ülkenin ikiye ayrılması ve bu gibi çeşitli nedenler yoluyla" dedi. Daha sonra devam ettik.. Müze gibi bir yer vardı.. İlk olarak buraya geldik.. Gerçekten çok güzeldi.. Adımımızı ilk attığımız da, yerler de bulunan maketler vardı.. Askerler sürekli kontrol ediyordu.. 3 asker vardı, bizimle çok ilgilendiler, bizde onlarla İspanyol arkadaşlarımızla birlikte sohbet ettik. Daha çok tabii İspanyol arkadaşlara ilgi gösterdiler ama 3 kişi onlar 3 kişi kızlar ahah :)) 

 Resimleri paylaşayım ilk önce.


 Askerlerin tünel arayıcılığı ile neler yaptıklarını görüyorsunuz. Hepsi birbirine yardım ediyor.

                                                           Konum olarak olduğu yer.



Yerin altında olan yeşillikler ~

Silah zamanında olan mühimmatlar

3 İspanyol arkadaşımız ve İngiltere'li arkadaşım~
Adını unttuğum erkek arkadaş, çok ilgilendi hele o tünele girişlerde.. Tüneli anlatacağım.

3 Koreli askerin bizimle ilgilendiği anlar yüzünde ki gülümsemeden anlıyorsunuz ^^ Özellikle ortada ki asker çok ilgilendi.

                                                    DMZ'maketinde fotoğraf çekmeden olmaz dedik~
Bu da güzeller güzeli rehberimiz ~

Askererlerin ciddi duruşları ~ 

 
Kuzey Kore treni ~ eskiden Kuzey Kore ve Güney Kore'ye seferli trenler düzenlenirmiş. Ama ne zaman savaş oldu, Kore ikiye bölündü o zamandan beridir seferler düzenlenmiyor. Ve, seferlerin düzenleceği anı sabırsızlıkla bekliyor G.Koreliler.





Müzeden sonra, tünellere geçtik.. Tünellere geçmeden önce, önemli eşyalarımızı kilitli dolaba koyduk. Herkese anahtarını almış tabii ben hiçbir şeyden habersiz almamışım neyse ki rehberimiz anahtarı buldu da yardımcı oldu çıkışta. İlk önce yer altında çalışanlara kasket verilirdi bize de aynısınıı verdiler. Ve neden verdiklerini daha iyi anlamıştık.. İnerken belli bir şey olmadı.. Ama ne kadar çok indiysek, yer o kadar alçalıyordu. Ve yer altı çok kalabalıktı her türden insan gelmişti. Ve aşağısı soğuktu. DMZ tüneller olarak ayrılıyor. Ve tüneller arayıcılığı ile de Güney Kore'ye geçebiliyorsunuz ve zamanında Kuzey Kore, çok yapmış bunu. Rehber bize tünelde neler yaşadıklarını ve nasıl olduklarını tek tek anlattı. Gizlice ve hiç kimse bilmeden sessizce oluyor hepsi.. Çünkü tek bir tel var sınırda.. Sınırın arkası ise sessizlik...Kuzey Kore kısmı çok iyi korunuyor askerler tarafından.... Girdiğiniz üzere anında askerler tarafından aranıyorsunuz... Büyük bir koruma var..

Umarım okurken sıkılmamışsınızdır ^^Bir sonra ki yazımız Myeongdong Chacha. ^^